Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 2022’den bu yana yürüttüğü çalışmalar sayesinde Ayasofya orjinaline uygun şekilde yeniden yapılabilecek.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün 2022’den bu yana yürüttüğü çalışmalar sayesinde Ayasofya orjinaline uygun şekilde yeniden yapılabilecek.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü titiz çalışmalar sonucunda oluşturulan Ayasofya’nın dijital ikizi orijinal haline uygun olarak yeniden yapılabilmesi için elzem tüm verileri içeriyor ve geleceğe yönelik önemli bir arşiv niteliği taşıyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Daire Başkanı Şengül Koncagül, yapılan çalışmaları şu sözlerle açıkladı: “Ayasofya’nın dijital ikizini oluşturduk. Herhangi bir doğal afet durumunda yapının orijinal haliyle yeniden yapılmasını sağlayacak verileri topladık”.
Ayasofya Bütüncül Proje’sinin ikinci aşamasında ise yapıların statik modellemeleri yapılacak ve olası deprem hasarlarına karşı önlemler alınabilecek. İlk aşamada en çabuk hasar görebilecek yapı olarak tespit edilen Beyazıt Minaresi’nde çalışmalar başlatıldı. Diğer üç minare için benzer çalışmalar devam ediyor. Bunun dışında kubbelerde devam eden çalışmalarda olası hasarlar tespit edilerek belgeleniyor ve bunlara yapılacak müdahaleler belirleniyor.
Mimar Sinan Ayasofya’yı ayakta tuttu
Yüzyıllardır ayakta duran Ayasofya’nın depremlere karşı önlem alınması yeni değil. MS. 537 yılında inşa edilen Ayasofya’nın MS. 558 depreminde kubbesi yıkıldı, MS. 859 yangınında ve MS. 989 depreminde ise ciddi hasar gördü.
İstanbul’un fethi sonrası minareler eklenerek camiye dönüştürülen Ayasofya depreme karşı dayanıklı olması amacıyla Kanuni döneminde Mimar Sinan tarafından güçlendirildi. Mimar Sinan, 1573’te Ayasofya’nın kubbesini onararak takviyeli duvarlar inşa etti. 15 asırlık bir tarihe sahip Ayasofya Camii, Mimar Sinan’ın aldığı önlemler sayesinde ayakta kaldı.
Bunun yanı sıra Ayasofya, Sultan Abdülmecid döneminde İsviçreli Fossati kardeşler tarafından büyük bir restorasyondan geçti. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde mozaikler de koruma amaçlı bir yenilemeden geçirildi. En son restorasyon ise UNESCO ile birlikte Kültür Bakanlığı tarafından yapıldı.
Pompei’nin de Divriği Ulu Camii’nin de dijital ikizi var
Yakın zamanda Sivas Divriği Ulu Cami için de dijital ikiz çalışması yapıldı. Konu hakkında konuşan Şengül Koncagül, “Sivas Divriği Ulu Cami çalışması tamamlandı. Onun da dijital ikizine sahibiz. Bundan sonra bütün projelerde teknolojinin bize sağladığı avantajları kullanarak dijital ikizlerinin sağlanması, ileri teknolojiler kullanarak yapıların belgelenmesini ve bunların da depolanmasını, gelecek yıllara aktarılmasını sağlamaya çalışıyoruz” dedi.
Türkiye’nin dışında dünyanın pek çok yerinde de dijital ikiz çalışmaları gerçekleştiriliyor. İtalya’da bulunan Pompei Antik Kenti de buna örnek. MS. 79’da Vezüv Yanardağı’nın patlaması sonucu kül altında kalan antik İtalyan şehri Pompei’nin dijital ikiz çalışmalarında araştırmacılar, haritaları doğru çıkartabilmek için üç boyutlu modelleme tekniklerini kullanıyor. Araştırmacılar dijital ikiz projeleri ile Pompei’nin yeniden canlandırılabileceğini dile getiriyor.
Gelecek nesillere aktarılacak
Projede, Ayasofya’ya dair tüm projeler, tezler ve araştırmalar da toplanarak veri tabanına eklendi.
Koncagül, “Ayasofya özel bir cami ve şu an çok büyük ilgi de görüyor. Yapıdaki sıkıntıları gidererek insanlara daha güvenli bir şekilde sunup, özgün haliyle gelecek nesillere aktarmak en büyük amacımız. İnşallah bunu da başaracağız.” açıklamalarında bulunarak asıl amacın gelecek nesillerin de Ayasofya’yı görmesini sağlamak olduğunu söyledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı