Asteroit teorisi sarsıldı: Dünya’daki su uzaydan gelmemiş 

Oxford Üniversitesinden bilim insanları, Dünya’daki suyun kökeninin gezegenin kendi yapısından kaynaklandığını gösteren güçlü kanıtlar buldu.

Su ve hidrojenin Dünya’daki kökeni uzun süredir tartışma konusu. Birçok bilim insanı, Dünya’nın ilk 100 milyon yılı içinde uzaydan gelen asteroitlerin gerekli hidrojen kaynağını getirdiğini düşünüyordu. 

LAR 12252 göktaşından görüntü (NASA)

Ancak 3 Nisan 2025’te bilim dergisi Icarus’ta yayınlanan çalışmanın bulguları, yaşanabilir koşulların oluşumu için Dünya’ya çarpan asteroitlere ihtiyaç olmadığını savunan teoriyi destekliyor. 

Oxford Üniversitesi ekibi, LAR 12252 adlı Dünya’nın erken dönemlerindeki (4.55 milyar yıl önce) bileşimine benzer özellikler taşıyan enstatit kondriti denilen nadir bir göktaşını inceledi. Bunun için Diamond Light Source sinkrotron tesisinde XANES spektroskopisi tekniğini kullandılar.

Daha önce Fransız bir ekip, göktaşındaki organik materyallerde ve kondrüllerin kristal olmayan kısımlarında hidrojen izleri tespit etmişti. Ancak hidrojenin tamamının kaynağı belirsizdi ve bunun Dünya’daki kirlenmeden mi kaynaklandığı net değildi.

Oxford ekibi, göktaşındaki bol sülfür içeriğinin hidrojenle bağlantılı olabileceğinden şüphelendi. Sinkrotron cihazıyla bu sülfür bileşiklerini araştırmak üzere örneğe yoğun X-ışınları gönderildi.

LAR 12252’nin laboratuvar fotoğrafı (NASA)

İlk analizler, hidrojenin daha önce de tespit edildiği kristal olmayan kondrül parçalarına odaklandı. Bu yapıların hemen dışındaki, son derece ince maddelerden oluşan matris bölgesinin incelenmesi sonucunda, burada, çok yüksek oranda hidrojen sülfür bulunduğu ortaya çıktı. Bu matris bölgesindeki hidrojen miktarı, daha önce incelenen diğer kısımların beş katı çıktı. Bu da Dünya’nın oluşumunda rol oynayan materyallerin, düşünüldüğünden çok daha fazla hidrojen içerdiğini gösteriyor.

Buna karşılık, göktaşının çatlaklı ve paslı, yani Dünya kaynaklı kirlenme gösteren kısımlarında ya çok az ya da hiç hidrojen bulunamadı. Bu da, tespit edilen hidrojen sülfür bileşiklerinin Dünya dışı kökenli olduğunu destekliyor. 

Dünya’nın ilk yapı taşlarının bu nadir asteroitle benzer olduğu göz önünde bulundurulduğunda, gezegenimiz daha asteroitler çarpmadan önce bile yeterli hidrojen rezervine sahipti. Bugün sahip olduğumuz su miktarını açıklayabilir. 

Kaynak: Icarus