Trump yönetiminin uluslararası öğrencilere yönelik engel girişimleri, Harvard Kennedy School’daki bilimsel üretim ve küresel bilgi paylaşımını baltalıyor.
Trump yönetiminin uluslararası öğrencilere yönelik engel girişimleri, Harvard Kennedy School’daki bilimsel üretim ve küresel bilgi paylaşımını baltalıyor.
ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, 22 Mayıs 2025’te aldığı kararla Harvard Üniversitesi’nin uluslararası öğrencileri kabul etme yetkisini iptal ettiğini duyurdu. Bu karar, Harvard Kennedy School (HKS) gibi uluslararası öğrenci oranı yüksek fakültelerde büyük bir krize yol açtı. HKS’de öğrencilerin yaklaşık yüzde 59’u yurtdışından geliyor ve bu oran, okulun küresel kamu politikası misyonunun temelini oluşturuyor.
Trump yönetimi, Harvard’ı antisemitizm, federal düzenlemelere uymama ve yabancı müdahale suçlamalarıyla hedef aldı. Özellikle, üniversitenin uluslararası öğrencilerin disiplin kayıtlarını ve protesto katılımlarını paylaşmayı reddetmesi, hükümetin tepkisini çekti. Bu gelişmelerin ardından Harvard, federal mahkemeye başvurarak kararı geçici olarak durdurmayı başardı.
HKS Dekanı Jeremy M. Weinstein, öğrencilere gönderdiği e-postada, uluslararası öğrencilerin okulun akademik ve entelektüel yapısının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Weinstein, “Sizler HKS’nin kalbisiniz ve topluluğumuzun temel bir parçasısınız” dedi.
Trump yönetimi, Harvard’ın yanı sıra Columbia Üniversitesi gibi diğer elit kurumları da hedef alarak, toplamda 3 milyar dolarlık federal fonu kesme tehdidinde bulundu. Ayrıca, üniversitelerden “radikalleşmiş yabancı öğrencilerin” listelerini talep etti. Harvard, bu talepleri akademik özgürlüğe müdahale olarak nitelendirerek reddetti.
Uluslararası öğrenciler, vize statülerinin belirsizliği nedeniyle büyük bir endişe içinde. HKS’de yüksek lisans yapan Daniel I. Mellow, “Programımız, uluslararası öğrenciler olmadan var olamaz” diyerek durumu özetledi. Profesör Jason Furman ise, uluslararası öğrencilerin sınıf içi tartışmalara kattığı değerin altını çizdi.
Harvard Üniversitesi, uluslararası öğrencilerin vize süreçlerini yakından takip ettiğini ve hukuki destek sağladığını belirtti. Ancak, Trump yönetiminin baskıları devam ediyor. Bu durum, ABD’nin küresel eğitimdeki liderliğini ve akademik özgürlüğünü tehdit ediyor.
Harvard, uluslararası öğrencilerin kabul süreçlerinde esneklik sağlayarak, öğrencilerin başka ülkelerdeki üniversitelere de başvurmalarına izin verdi. Bu adım, öğrencilerin belirsizlik karşısında alternatif planlar yapabilmelerine olanak tanıyor.
Trump yönetiminin bu politikaları, sadece Harvard’ı değil, ABD’deki tüm yükseköğretim kurumlarını etkileyebilir. Uluslararası öğrenciler, ABD ekonomisine yılda yaklaşık 44 milyar dolar katkı sağlıyor. Bu nedenle, alınan kararların uzun vadeli etkileri hem akademik hem de ekonomik açıdan ciddi olabilir.
Harvard Kennedy School’daki bu kriz, uluslararası öğrencilerin ve akademik özgürlüğün korunmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Üniversiteler, bu tür müdahalelere karşı durarak, küresel eğitimdeki liderliklerini sürdürme mücadelesi veriyor.
Kaynak: The Harvard Crimson