ABD Hava Kuvvetleri, 2050’de bin 600 km menzile sahip hava savunma füzelerinin tehdidiyle karşı karşıya kalacak ve bu füzeler, hava savaşını köklü şekilde dönüştürecek.
Savunma ve havacılık alanında önemli web sitelerinden The War Zone’da yer alan bir habere göre ABD Hava Kuvvetleri, 2050 yılı itibarıyla, uçaklarını bin 609 kilometre mesafeden hedef alabilecek çok uzun menzilli hava savunma füzeleriyle mücadele edecek.
Bu, bugünkü hava savunma füzelerinin menziline kıyasla büyük bir ilerlemeyi işaret ediyor. Hava Kuvvetleri ve Uzay Kuvvetleri’nin gelecekte nasıl şekilleneceğine dair yayınlanan rapor, hava savaşlarındaki değişimin geleceğini vurguluyor.
The War Zone’un ele aldığı raporda, hava savunma füzelerinin menzilinin uzay tabanlı sensörlerle desteklenerek bin 600 kilometreyi aşacağı belirtiliyor. Çin’in hızla gelişen askeri teknolojileri, ABD hava üstünlüğünü ciddi şekilde tehdit ediyor.
Ayrıca, hava kuvvetlerinin bugünkü sınır bölgelerindeki üslerden kalkarak uzun menzilli saldırılar gerçekleştirme yeteneği, 2050’de daha da zayıflayacak. Bu durum, ABD’nin hava kontrol kabiliyetini büyük ölçüde etkileyecek.
Uzay tabanlı sensörler, gelecekte hava hedeflerini takip etme ve vurma yeteneğini geliştirecek. ABD, küresel hava tehditlerini anlık olarak izleyebilmek için uydu kümeleri geliştirmeye yönelik çalışmalar yapıyor. Çin de bu alandaki kendi sensör ağını hızla genişletiyor.
ABD Hava Kuvvetleri, 2050 yılına kadar çok daha uzun menzilli uçaksavar füze tehditleriyle karşı karşıya kalacak. Bu tehditler, uzay tabanlı sensörlerle desteklenecek ve hava savaşlarını köklü bir şekilde değiştirecek.
Türkiye füze sistemlerini geliştirmeye devam ediyor
Uzun menzilli füze sistemleri ABD Hava Kuvvetleri’nin de belirttiği gibi her geçen gün gelişmeye devam ediyor.
Türkiye son yıllarda yerli füze teknolojilerinde önemli adımlar attı ve kendi uzun menzilli füzelerini üretme kapasitesine sahip hale geldi. Türkiye’nin yerli üretimi olan uzun menzilli füzeler, aynı zamanda bölgesel güvenliği sağlamak amacıyla askeri operasyonlarda kullanılabiliyor. Türkiye, bu alandaki çalışmalarıyla ulusal ve uluslararası medyada dikkat çekiyor.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 6 Ocak’ta gerçekleşen Kabine Toplantısı’nın ardından konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Türkiye’nin savunma sanayii alanında önemli adımlar attığını duyurarak “Yerli ve milli olarak geliştirilen Çelik Kubbe Projesi’ne, ‘bismillah’ dedik.” ifadelerini kullandı.
SİPER Ürün-1 sisteminin envantere girdiğini belirten Erdoğan, füze sistemlerine dair “Hem 800 kilometre ve üzeri menzilli füze stokumuzu güçlendirmeyi hem de 2 bin kilometre ve üzeri menzilli füze geliştirme programımızı hızlandırmayı kararlaştırdık.” açıklamalarında bulundu.
Çelik Kubbe’nin yapımına hızla devam eden Türkiye, yerli ve milli imkânlarla füze geliştirme çalışmalarını da kararlılıkla sürdürüyor. Türkiye’nin hali hazırda CENK (tahmini 1000+ km), Yıldırım-IV (tahmini 2500+km) balistik füzeleri ve Gezgin (Blok-I tahmini 800+ km) seyir füzelerinin yapımı hassas ve yüksek gizlilikle devam ediyor.
Envantere girdiği değerlendirilen (tahmini) TAYFUN, Roketsan tarafından BORA Taktik Balistik Füzesi’nden elde edilen tecrübelerle geliştirildi. CENK ise BORA ve TAYFUN’dan elde edilen tecrübelerle geliştiriliyor. Yıldırım-IV’ün ilk varyantı 1998’den bu yana kullanılıyor. Yıldırım-IV 2500 km’lik menziliyle yüksek gizlilikle geliştirilmeye devam ediyor.
Kaynak: TWZ, Anadolu Ajansı
