ABD, istihbarat kurumlarının milyonlarca kişinin hassas kişisel verilerine hızlı ve toplu şekilde erişebilmesi için tek merkezli bir dijital platform kuruyor. Yeni sistem mahkeme kararı olmadan veri toplanmasını kolaylaştıracak.
ABD, istihbarat kurumlarının milyonlarca kişinin hassas kişisel verilerine hızlı ve toplu şekilde erişebilmesi için tek merkezli bir dijital platform kuruyor. Yeni sistem mahkeme kararı olmadan veri toplanmasını kolaylaştıracak.
ABD istihbarat topluluğu, milyonlarca insanın özel bilgilerini mahkeme kararı olmadan toplamak için uzun süredir pazardaki “ticari olarak erişilebilir bilgi”yi (CAI) kullanıyor. The Intercept’in haberine göre verilen dağınıklığı ve fazlalığı sorununu çözmek için hükümet, tüm kurumların verileri tek bir noktadan alabileceği yeni bir platform kurma hazırlığında.
Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (ODNI), istihbarat kurumlarının mobil reklamlar üzerinden elde edilen konum bilgileri gibi hassas verilere erişimini kolaylaştıracak bir portal geliştiriyor. The Intercept’in incelediği sözleşme belgelerine göre bu sistem, istihbarat analistlerinin sadece veri araması yapmasına değil, aynı zamanda bu verileri yapay zeka modelleriyle analiz etmesine de olanak tanıyacak.
“İstihbarat Topluluğu Veri Konsorsiyumu” adını taşıyan bu sistem, 18 federal kurumu kapsayacak. Aralarında NSA, CIA, FBI ve İç Güvenlik Bakanlığı gibi yapılar bulunuyor. Ancak belgelerde, istihbaratla doğrudan ilgisi olmayan bazı kurumların da sisteme erişebileceği belirtiliyor.
ODNI sözcüsü Olivia Coleman, sistemin verimliliği artırmayı ve mükerrer veri alımlarını önlemeyi amaçladığını söylese de, verilerin ABD vatandaşlarını kapsayıp kapsamadığı veya yapay zekânın nasıl kullanılacağı sorularına yanıt vermedi.
İnsan hakları ve gizlilik savunucuları ise yeni platformun ABD anayasasının dördüncü maddesindeki boşluğun kullanılması anlamına geldiğini söylüyor. Brennan Center’dan Emile Ayoub, sistemin anayasal ve yasal mahremiyet korumalarını devre dışı bırakacağını belirtti.
ODNI’nin daha önce “çok hassas” olarak tanımladığı CAI türleri arasında kişinin fiziksel güvenliğine, duygusal sağlığına ya da itibarına zarar verebilecek bilgiler bulunuyor. Belgelerde bu verilerin; konum bilgileri, gayrimenkul kayıtları, biyometrik veriler, sosyal medya içerikleri ve hatta duygu analizine dayalı değerlendirmeleri içereceği açıkça belirtiliyor.
Yapay zekâ destekli duygu analizi gibi yöntemler, uzmanlara göre bilimsel temelden yoksun ve ayrımcılığı körükleme potansiyeline sahip. EPIC’ten Calli Schroeder’a göre, bu tür analizlerin güvenilirliği yok ve sadece yanlış sonuçlar üretmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal önyargıları da pekiştiriyor.
2023’te ODNI tarafından yayımlanan ve kamuoyuyla paylaşılan bir raporda, CAI kullanımının ulaştığı boyut “ciddi bir tehdit” olarak tanımlanmıştı. Rapora göre, geçmişte yalnızca hükümetlerin teknik imkanlarıyla ulaşılabilen veriler artık serbest piyasadan kolaylıkla temin edilebiliyor.
ODNI, 2024’te CAI kullanımını sınırlandırmak için bazı kurallar getirdi. Ancak bu kuralların çoğu istihbarat birimlerinin inisiyatifine bırakıldı. Örneğin, hassas verilerin kullanımına dair kayıt tutulması ancak “uygulanabilir olduğu sürece” zorunlu. Yani aslında bağlayıcı değil.
Yeni sistemle birlikte, bu verilerin kolluk kuvvetleri tarafından da kullanılabileceği ve göçmenler gibi savunmasız grupların hedef alınabileceği yönünde endişeler var. Özellikle İç Güvenlik Bakanlığı’nın Göçmenlik Birimi’nin bu platforma erişimi, eleştirilerin başlıca konusu.
Proje, ilk olarak Biden döneminde “Data Co-Op” adıyla başlatılmıştı ancak resmi lansmanın Trump yönetimi sırasında yapılması bekleniyor. Elon Musk’ın yönettiği “Hükümet Verimlilik Departmanı”nın da projede rolü olduğu biliniyor.
ODNI’nin belgelerinde, sistem kullanıcılarının kimliklerinin gizli tutulacağı belirtiliyor. Ancak gizlilik yalnızca istihbarat görevlileri için geçerli olacak gibi görünüyor; sıradan vatandaşların bilgileri ise her zamankinden daha fazla erişime açık hale gelecek.
Kaynak: The Intercept