AB yapay zeka yasası Filistin’i kapsamıyor

AB’nin yeni yapay zeka yasası, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 'Avrupa yapay zeka sistemlerinin' kullanılmasını engellemekte yetersiz kalıyor.  Ağustos ayında yürürlüğe giren Avrupa Birliği Yapay Zeka (AI) Yasası, AB'de yapay zeka geliştirme ve uygulamalarını sorumlu hale getirmeyi hedefliyor. Bu yasa, yapay zeka sistemlerinin oluşturduğu riskleri azaltmayı amaçlıyor. Tehlikeli kabul edilen uygulamaları yasaklayıp yüksek riskli uygulamalara sıkı …

AB’nin yeni yapay zeka yasası, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında ‘Avrupa yapay zeka sistemlerinin’ kullanılmasını engellemekte yetersiz kalıyor. 

Ağustos ayında yürürlüğe giren Avrupa Birliği Yapay Zeka (AI) Yasası, AB’de yapay zeka geliştirme ve uygulamalarını sorumlu hale getirmeyi hedefliyor. Bu yasa, yapay zeka sistemlerinin oluşturduğu riskleri azaltmayı amaçlıyor. Tehlikeli kabul edilen uygulamaları yasaklayıp yüksek riskli uygulamalara sıkı önlemler getiriyor. Ancak yasa, AB vatandaşlarını koruma hedefinde başarılı olsa da Yapay Zeka teknolojilerinin Filistin topraklarındaki İsrail işgalinde ve Gazze’deki saldırılarda kullanılmasını engelleme konusunda yetersiz kalıyor.

7amleh adlı Arap Sosyal Medya Geliştirme Merkezi tarafından yayımlanan bir rapora göre İsrail hükümeti, işgal altındaki Filistin topraklarında AI sistemlerini Filistinlilerin hareketlerini kontrol etmek ve onları sürekli gözetim altında tutmak için kullanıyor. İsrail, yüz tanıma sistemleri, akıllı kameralar ve öngörücü algoritmalar gibi yapay zeka teknolojileriyle Filistinlilerin mahremiyet ve hareket özgürlüğü haklarını ihlal ediyor.

Gazze’deki mevcut işgalde İsrail, yapay zeka teknolojilerini birçok alanda kullanıyor. İsrail, “Gospel”, “Lavender” ve “Where’s Daddy?” gibi sistemleri kullanarak sivillerin büyük oranda etkilendiği hedefli saldırılar gerçekleştiriyor. Bu teknolojiler, insan müdahalesinin azalmasıyla birlikte yüksek ölüm oranlarına ve yıkıma yol açıyor. İsrail’in askeri-endüstriyel kompleksi, bu teknolojileri geliştirip işgal altındaki Filistin topraklarında test ediyor ve AB merkezli şirketlerden ithal ettiği AI teknolojileriyle işgalini sürdürüyor.

AB Yapay Zeka Yasası, yapay zeka sistemlerini risk derecesine göre sınıflandırıyor ancak askeri, savunma veya ulusal güvenlik amaçlı kullanılan AI uygulamalarını düzenleme dışı bırakıyor. Bu durum, AB içinde yasaklanan veya sıkı şekilde düzenlenen yapay zeka teknolojilerinin İsrail’e satılmasına olanak tanıyor. Örneğin, Gazze’deki mevcut işgalde, İsrail’in AI destekli askeri hedeflemeleri, siviller arasında yüksek kayıplara neden oluyor. Batı Şeria’da ise yüz tanıma teknolojisinin yoğun kullanımı, Filistinlilerin hareket özgürlüğünü kısıtlayarak onların temel haklarını ihlal ediyor.

Ayrıca, yasa kolluk kuvvetlerinin gerçek zamanlı yüz tanıma sistemlerini belirli koşullar altında kullanmasına izin veriyor ancak bu koşullar, güvenlik ve terörle mücadele gerekçesiyle kötüye kullanılmaya açık. Bu durum, özellikle Filistinliler ve Filistin yanlısı aktivistler için tehlike oluşturuyor.

7amleh konu hakkında yazdığı raporda bu sorunları ele almak için, AB yapay zeka yasasının kapsamının genişletilerek özellikle AB dışı ülkelere AI sistemlerinin ihracatının düzenlenmesi gerektiğini belirtti. 7amleh ayrıca yasanın yüksek riskli sistemler için güvenlik önlemleri belirleme ve AB içinde yasaklanan AI teknolojilerinin ihracatını yasaklamayı da içermesi gerektiğinin altını çiziyor. Aynı zamanda, ulusal güvenlik ve kolluk kuvvetleri istisnaları daraltılarak bu sistemlerin insan haklarını ihlal etmemesini sağlamak için sıkı denetim mekanizmaları oluşturulması gerektiğini de aktarıyor.

AB’nin yapay zeka politikalarını AB dışında kullanıp kullanmayacağı şu anlık belirsiz. Ancak 7amleh yazdığı raporda politikacılar, sivil toplum kuruluşları ve şirketler, AI’nın etik gelişimini ve savunmasız toplulukların haklarını korumak için birlikte çalışması gerektiğini düşünüyor.