Güney Afrika’daki MeerKAT radyo teleskobu ile çalışan gökbilimciler, yıldızlararası kuyruklu yıldız 3I/ATLAS’tan gelen ilk radyo dalgalarını tespit ettiler.
Güney Afrika’daki MeerKAT radyo teleskobu ile çalışan gökbilimciler, yıldızlararası kuyruklu yıldız 3I/ATLAS’tan gelen ilk radyo dalgalarını tespit ettiler.
Yıldızlararası kuyruklu yıldız 3I/ATLAS’tan ilk kez radyo sinyali tespit edildi. Çalışma, Güney Afrika’daki bir radyo teleskobunun kullanılmasıyla yapıldı. Sinyalin, doğal bir sinyal olduğu açıklandı.
Gökbilimcilerin ilk kez Temmuz ayında yıldızlararası kuyruklu yıldız 3I/ATLAS’ı tespit etmesinden bu yana, cismin gerçek doğası hakkındaki spekülasyonlar hız kesmedi. Bazı isimler, Atlas’ın bir kuyruklu yıldız olmadığını, Güneş Sistemimizi araştırmak için gönderilmiş dünya dışı bir uzay aracı olduğunu öne sürdü. Ancak yeni kanıtlar, bu iddiaları tam anlamıyla çürütüyor.
Güney Afrika Radyo Astronomi Gözlemevi tarafından işletilen MeerKAT radyo teleskobu, yakın zamanda 3I/ATLAS’tan bir radyo sinyali tespit etti. Bu sinyal iletişim için kullanılan teknolojik bir radyo sinyali değildi. Doğal bir radyo sinyali olduğu belirtilirken, 3I/ATLAS’ın kuyruklu yıldız olduğuna dair şimdiye kadarki en güçlü kanıtlardan biri olarak sunuldu.
Keşfin arkasındaki Cape Town Üniversitesinden gökbilimciler yaptıkları açıklamada, MeerKAT’ın hidroksil radikalleri (OH) tarafından iki farklı frekansta (1.665 megahertz ve 1.667 megahertz) radyo emilim çizgileri tespit ettiğini belirtti. Söz konusu bulgu, 3I/ATLAS’ın geçen ay Güneş’in etrafında dönerken tıpkı normal bir kuyruklu yıldız gibi davrandığının göstergesi.
Temmuz ve Ekim ayları arasında gökbilimciler, 3I/ATLAS’ın Güneş’e yaklaşmasını yakından izledi. MeerKAT, kuyruklu yıldızı 24 Ekim’de yani 3I/ATLAS’ın Güneş’e en yakın noktasına (günberi) ulaşmasından sadece beş gün önce gözlemledi.
Bir kuyruklu yıldız günberiye ne kadar yakınsa, artan güneş radyasyonu nedeniyle süblimleşme (katı halden gaz hale doğrudan geçiş) o kadar hızlı olur. Bu süreçte kuyruklu yıldızın yüzeyindeki buz, ara bir sıvı haline geçmeden doğrudan gaza dönüşür. Bu süreç, kuyruklu yıldızlara özgü koma (kuyruklu yıldızın gaz bulutu) ve kuyruğu oluşturur.
Süblimleşme sırasında, kuyruklu yıldızın yüzeyindeki her donmuş su molekülü (H2O), bir hidroksil radikali (OH) ve bir hidrojen atomuna (H) ayrışır. Dolayısıyla hidroksil radikalleri, kuyruklu yıldız süblimleşmesinin bir ürünü ve bir göstergesi olarak kabul edilir.
Eğer 3I/ATLAS metal bir uzay aracı olsaydı, teleskoplar bu molekülleri tespit edemezdi. Daha önce bu molekülleri tespit etmekteki başarısız girişimler, cismin teknolojik olabileceği spekülasyonlarını körüklemişti. Atlas’ın uzaylı olabileceği hipotezi ilk olarak Harvard astronomu Avi Loeb ve meslektaşları tarafından öne sürülmüştü.
Öte yandan, 3I/ATLAS, gökbilimciler tarafından keşfedilen yalnızca üçüncü yıldızlararası cisim. Gökbilimciler, 3I/ATLAS’ın, bir kuyruklu yıldızda şimdiye kadar görülen en yüksek karbondioksit-su oranlarından birine sahip olduğunu düşünüyor. Ayrıca, Atlas’ın Güneş Sistemimizden daha yaşlı olabileceğine dair kanıtlar bulundu.
Hakem onayından geçmemiş bir çalışma ise, 3I/ATLAS’ın “aşırı negatif polarizasyon” sergilediğini, bunun da daha önce gözlemlenen herhangi bir kuyruklu yıldızdan farklı, tamamen yeni bir kuyruklu yıldız türü olabileceğini gösteriyor.
Sinyali tespit eden gökbilimciler, bulgularının kısa bir açıklamasını, araştırmacıların yeni astronomik keşifleri duyurduğu The Astronomer’s Telegram adlı web sitesinde 4 Kasım’da yayınladı.
Kaynak: Gizmodo, Live Science