Özel haber: Azerbaycan Havayolları’na ait yolcu uçağı, 25 Aralık 2024 tarihinde iniş yapmak üzereyken düştü. Trajik kazayla ilgili farklı iddialar tartışılıyor.
Özel haber: Azerbaycan Havayolları’na ait yolcu uçağı, 25 Aralık 2024 tarihinde iniş yapmak üzereyken düştü. Trajik kazayla ilgili farklı iddialar tartışılıyor.
25 Aralık 2024 tarihinde Azerbaycan Havayolları’na ait Embraer E190 tipi yolcu uçağı, Kazakistan’ın Aktau kenti yakınlarında düşerek trajik bir kazaya neden oldu. Bakü’den Grozni’ye gitmekte olan J2-8243 sefer sayılı uçak, yoğun sis nedeniyle Aktau Havalimanı’na yönlendirildi. Ancak, iniş sırasında uçak havaalanına 3 kilometre mesafede yere çakıldı ve çarpmanın etkisiyle alev aldı.
Kaza sonucunda 38 kişi hayatını kaybederken, 29 kişi yaralı olarak kurtuldu. Kazaya ilişkin soruşturmalar çeşitli şüpheleri beraberinde getirdi. Bazı kaynaklar kazayı hava koşullarına bağlarken, diğerleri uçağın vurulmuş olabileceğine dair iddiaları gündeme getirdi.
Öne sürülen iddiaların ardından Azerbaycanlı yetkililer çağın Rus “Pantsir-S” hava savunma sistemi saldırısına maruz kaldığı iddiasını doğrulamıştı. Ardından 29 Aralık 2024 tarihinde Aliyev, Putin’in kendisini arayarak özür dilediğini açıkladı. Putin, Aliyev’le telefonda görüşerek, Azerbaycan Havayolları’na ait uçağın Rus hava sahasında yaşanması nedeniyle özür diledi.
Kaza sonrası iddialar
Rusya Federal Havacılık Kurumu (Rosaviatsia), 26 Aralık 2024 tarihindeki ilk açıklamasında, uçağın bir kuş sürüsüyle çarpışmış olabileceğini belirtti. Ancak, enkazdaki delikler ve hasarın niteliği bu teoriyi desteklemedi. Uzmanlar, kuş çarpmasıyla meydana gelebilecek hasarın genellikle daha hafif olması gerektiğine dikkat çekti.
Azerbaycan Havayolları, 27 Aralık 2024 tarihli resmi açıklamasında, olayın “fiziksel ve teknik dış müdahale” sonucu meydana geldiğini ifade etti. Bu açıklama, uçağın dış etkenler nedeniyle düşmüş olabileceğini belirtiyordu.
Ardından, Ukrayna’dan gelebilecek olası insansız hava aracı saldırılarına karşı Rusya’nın hava savunma sistemlerini aktif hale getirdiği bir dönemde, kazaya Rusya’nın sebep olduğu iddiası gündeme geledi. Bazı analistler, bu durumun “yanlışlıkla hedef alma” ihtimalini güçlendirdiğini öne sürdü. İlerleyen günlerde Azeri kaynaklar, Rusya’nın uçağı kasten vurduğunu doğruladı. Buna karşın Rus yetkililer, 27 Aralık 2024 tarihli bir açıklamada bunu reddetti ve kazanın ana nedeninin soruşturma sonucunda açıklığa kavuşturulacağını belirtti. X (twitter) üzerinde Ceyhun Arişov gibi Azerbaycanlı gazeteciler ve uzmanlar, kazanın perde arkasını sorgulayan yorumlar paylaştı.
Kaza mahallinden gelen görüntüler, uçağın enkazında dikkat çekici deliklerin bulunduğunu ortaya koydu. Bazı gözlemciler, bu deliklerin uçağın vurulduğuna dair bir kanıt olabileceğini iddia etti. Ancak, deliklerin niteliğine ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı.
Uçak mühendisi Emirhan Çorbacı, GPS sıkıştırmasının uçak kazalarına doğrudan etkisinin düşük olduğunu belirtti: “Uçaklarda tek bir sistem kullanılmadığı için manuel bir şekilde yanlış bir veri geliyorsa kontrol sağlanabilir. Bu sebeple uçağın düşmesine direkt olarak etki edecek bir faktör değil.” Çorbacı, kazanın kesin nedenini belirlemek için kara kutu verilerinin ve kokpit konuşmalarının incelenmesi gerektiğini de vurguladı.
Flightradar değerlendirmesi
FlightRadar24’te yer alan ADS-B verileri ve kaza anına ait videolar, uçakta kontrol sorunları yaşandığını gösteriyor. Uçağın neden Aktau’ya yönlendirildiği henüz netlik kazanmamış durumda. Olay günü Grozni’de hava durumu raporları, görüş mesafesinin 3.600 metre ve alçak bulutlarla kaplı olduğunu belirtse de, bu durumun kazaya doğrudan etkisi olup olmadığı bilinmiyor.
Kazadan kurtulan yolcuların ifadeleri de incelemeye dahil edildi. Bazı yolcular, kazadan hemen önce uçakta güçlü bir sarsıntı ve anormal sesler duyduklarını aktardı. Bu ifadeler, kazaya teknik bir arızanın neden olmuş olabileceği ihtimalini de destekliyor.
Olay, uluslararası arenada da büyük yankı uyandırdı. NATO, kaza ile ilgili eksiksiz bir soruşturma çağrısı yaptı. Azerbaycan, Kazakistan ve Rusya, ortak bir ekip oluşturarak kazayı detaylı bir şekilde incelemeye aldı. NATO’nun bu olaydaki hassasiyeti, kazayın sadece teknik bir sorun olmadığı, aynı zamanda politik gerilimlerle de ilişkili olabileceği düşüncesini uluslararası camiada da güçlendirdi.
BBC’nin haberinde, NATO’nun soruşturma çağrısının altı çizilirken, olayı “bölgesel tansiyonları artırma potansiyeline sahip bir trajedi” olarak tanımladı. Al Jazeera, Rus yetkililerin vurulma iddialarını kesin bir dille reddettiğini, ancak enkazın incelemesinde şeffaflık çağrılarının devam ettiğini bildirdi.
Reuters’a konuşan bağımsız bir havacılık analisti ise, “Eğer bir vurulma söz konusuysa, bunun kasıtlı mı yoksa teknik bir hatadan mı kaynaklandığını anlamak çok zor” dedi. Bu yorum, olayın çözümüne yönelik uluslararası işbirliğinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Kaza, yalnızca Azerbaycan’da değil, uluslararası camiada da şok etkisi yarattı. Olayın kesin nedeni ne olursa olsun, kazanın sonucu olarak havacılık güvenliği ve politik gerilimlerin ilişkisinin yeniden sorgulanması bekleniyor. Özellikle Rusya’nın hava savunma sistemlerinin yanlışlıkla bir sivil uçağı hedef almış olabileceği ihtimali, bölgedeki güvenlik sistemlerinin sorgulanmasına yol açabilir.
Uzmanlar, incelemelerin ve soruşturmanın 2025 yılı başlarında tamamlanmasını bekliyor. Olayın tüm detayları netleştiğinde, uluslararası hava sahası güvenliği protokollerinde değişikliklere yol açabilecek önlemler gündeme gelebilir. Şu ana kadar elde edilen veriler, kazanın hem teknik hem de politik boyutlarının detaylı bir şekilde ele alınmasını zorunlu kılıyor.
Trajedinin kesin nedenleri şeffaf bir biçimde tüm taraflarca kabul edilerek açıklanana kadar, uluslararası diplomatik tartışmaların devam etmesi muhtemel görünüyor.
Kaynak: 2N News