2026 Formula 1’e yeni kurallar ve teknolojiler geliyor

Özel haber: Gelecek sene uygulanacak yeni kurallar ve teknolojilerle, Formula 1 daha da farklı bir döneme adım atıyor. Williams Racing Aerodinamik Proje Lideri Ivan Roldan, bu yenilikleri 2N News’e değerlendirdi.

Formula 1, yalnızca hız yarışını değil, mühendislik ve teknolojiye dayalı bir mücadeleyi de yansıtan bir spor olarak öne çıkıyor. Pistteki yarış, sadece araçların hızlarıyla değil, yüzlerce mühendis ve stratejistin ortak çabalarıyla şekilleniyor. Formula 1, pistteki mücadeleye yön veren bu teknolojik ve stratejik dokunuşlar sayesinde otomotiv endüstrisinin gelişiminde önemli bir rol oynuyor.

Formula 1, sadece bir motospor dalı değil, aynı zamanda otomotiv endüstrisi için bir inovasyon laboratuvarı olarak tanımlanıyor.

1950’deki ilk dünya şampiyonasından bu yana gelişen teknoloji ve sürdürülebilirlik, Formula 1’in en belirgin özelliklerinden biri haline geldi. 2026 yılından itibaren uygulanacak yeni kurallar, bu geleneği daha da ileriye taşıyacak. FIA, bu yeni düzenlemelerle daha rekabetçi, güvenli ve sürdürülebilir bir Formula 1 yaratmayı hedefliyor.

2026 Düzenlemeleri: Yeni nesil F1 araba tasarımı

2026’da Formula 1 araçlarında önemli değişiklikler olacak. FIA tarafından açıklanan yeni düzenlemelere göre araçların ağırlığı 30 kg azaltılarak 768 kg’a düşürülecek. Bu, daha dinamik yarışlara olanak tanıyacak. 

Ayrıca, hibrit güç ünitesinde elektrik gücü artırılacak ve içten yanmalı motorla elektrikli motor arasındaki güç dengesi eşitlenecek. Sadece bu değişiklikler değil, tamamen sürdürülebilir yakıtların kullanımı ve hareketli ön-arka kanatlar gibi aerodinamik yenilikler, daha yakın takip ve daha fazla geçiş imkanı sunacak.

Yeni düzenlemeleri 2nnews’e değerlendiren Williams Racing’in Aerodinamik Proje Lideri Ivan Roldan 2026’nın büyük farklılıklar getireceğini söylüyor:

“2025 için aerodinamik kurallarında bir değişiklik yok. Ancak 2026 büyük farklılıklar getirecek. FIA ile takımlar, Hesaplamalı akışkanlar dinamiği (CFD) kullanım dönemleri aracılığıyla bu kuralları şekillendirmek için temas halindeydi. 2025’in 2 Ocak’ına kadar takımların CFD veya rüzgar tünelinde 2026 araçlarını geliştirmesine izin verilmiyor. Daha küçük boyutlarda ve oldukça farklı aerodinamik paketlere sahip arabalar, 2026’nın en büyük yeniliklerinden biri olacak. Ayrıca güç ünitesinin mimarisi de elektrik bileşenine daha fazla önem vererek değişecek” 

Roldan, 2026 araçlarında daha küçük ve aerodinamik yapılarla birlikte, elektrik bileşenlerinin daha fazla ön plana çıkacağını belirtiyor: “Yeni düzenlemelerle araçlar daha aerodinamik hale gelecek ve elektrik bileşeninin etkisi artacak. FIA, bu yenilikleri CFD dönemleriyle takip ediyor ve araç tasarımlarının daha rekabetçi olmasını amaçlıyor.”

FIA Başkanı Mohammed Ben Sulayem ise  F1’e yaptığı açıklamada , Formula 1’deki yeni güç ünitesi düzenlemelerinin, spora rekor sayıda güç ünitesi (PU) üreticisinin katılmasına yol açtığını belirtti. Ben Sulayem, bu düzenlemelerle birlikte, daha hafif ve çevik araçlar için yapılan şasi değişikliklerinin, yalnızca yarışların kalitesini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda şampiyonayı güç ünitesi üreticileri, orijinal ekipman üreticileri (OEM) ve mevcut takımlar için daha cazip hale getireceğini söyledi.

Yeni düzenlemeler, Formula 1’in hem teknolojik açıdan hem de rekabetçi anlamda daha çekici bir platform haline gelmesini sağlayacak.

Teknolojik devrim: Formula 1’in geleceği

Formula 1, yıllar içinde teknoloji açısından pek çok devrimsel değişiklik yaşadı. Roldan, bu değişimlerin otomotiv endüstrisine etkisinin geçmişte olduğu kadar belirgin olmadığını ifade ediyor: “Bir zamanlar çekiş kontrolü veya karbon fiber şasi gibi teknolojiler doğrudan Formula 1’den türetilip otomotiv endüstrisine kazandırıldı. Ancak günümüzde bu etkiler daha sınırlı. Asıl kazanımlar, bilgi birikimi ve veri analizi gibi alanlarda yaşanıyor.”

F1’deki son yıllarda aerodinamik iyileştirme ve veri analizine olan odaklanma, bu teknolojilerin gelişmesinde önemli bir rol oynadı. “Yeni hibrit çözümlerle sürdürülebilirlik ve performans birleştirildi. Ancak bu teknolojiler, pistteki rekabeti daha da zorlaştırıyor. Takımlar, tasarımlarında fark yaratmak için sürekli olarak yenilik yapmak zorunda,” diyor Roldan.

Rekabetin değişen dinamikleri

Formula 1’de son yıllarda Red Bull’un dominasyonu ön plana çıkmıştı. Ancak 2024 sezonu, McLaren’ın aerodinamik iyileştirmeleri ile önemli bir kırılma yaşadı. McLaren, özellikle aerodinamik ve taban tasarımındaki iyileştirmelerle, araç performansını artırarak Red Bull’un üstünlüğüne meydan okudu. Takım, Lando Norris ve Oscar Piastri ile birlikte güçlü bir yarış temposu yakalayarak, sezon sonunda markalar şampiyonasında Red Bull’u geride bırakmayı başardı.

Roldan, McLaren’ın başarısını şu şekilde değerlendiriyor: “McLaren’ın aerodinamik paketlerini optimize ederek Red Bull’a rakip hale gelmesi, Formula 1’de yenilikçi teknolojilerin gücünü gösteriyor. Ancak asıl büyük mücadele 2026’da başlayacak.”

Verstappen’in liderliğindeki Red Bull’un şampiyonluk serisi, 2025’te ciddi bir rekabetle karşılaşabilir. Roldan, McLaren, Ferrari ve Mercedes’in 2025 sezonunda Red Bull’a karşı ciddi bir mücadele vereceğini belirtiyor. Bu, özellikle aerodinamik ve tasarımda yapılan yeniliklerin önemli bir rol oynayacağı bir dönemin başlangıcını işaret ediyor: “2025’te, bu takımlar arasında sıkı bir rekabet bekliyoruz,” 

Roldan, mevcut düzenlemelerin herhangi bir takımı belirgin bir şekilde avantajlı hale getirmediğini belirterek, “Sıralamanın altındaki takımlar daha fazla geliştirme hakkına sahip.  Ayrıca tüm takımlar aynı bütçe sınırında çalışıyor. Temel fark, aracın neye ihtiyacı olduğunu kim daha hızlı anlar ve bunu piste ne kadar çabuk yansıtabilir. Bu, esasen yarışçılık, ekip çalışması ve titizlikle ilgilidir.” ifadelerini kullanıyor.

Kaynak: 2N News